Skip to main content

Yabancı dil bilmek ve onu etkin bir biçimde kullanmak yalnızca dilsel bir birikim değil, aynı zamanda bir davranış biçimidir. Dolayısıyla öğrenilen her dil bireyin tutum ve davranışlarına yeni katkılar yapar ve onu şekillendirir.

Çocukluk döneminde edindikleri kazanımların hayatlarının sonraki evrelerinde de etkisini göstereceğini göz önünde bulundurarak ikinci dilin öğrenilmesinin çocuğun bilişsel gelişimine birçok açıdan büyük katkı sağladığını görmekteyiz.

Motivasyon ve kendine güven dil öğreniminde bireyi doğrudan etkileyen iki önemli faktördür. Tam da bu noktada öğrencinin kendini huzurlu hissedebileceği öğrenim ortamının sağlanması, öğrencide öğrenme isteğinin arttırılması ve hata yapma korkusundan arındırılmasına yönelik bir öğretim vermeyi hedefleyen bir kamp olduğunu görüyorum. Bu motivasyon öğrenmenin kalıcılığını sağlamak, öğrenmeyi hızlandırmak, sürecin bir zorunluluk olarak görülmesini engelleyip onu daha keyifli hale getirmek gibi birçok olumlu etki yaratır. Psikolojik açıdan kampta çocukların motivasyonunun, ilk aşamalarda tamamen onlara keyif veren etkinliklerle bağlantılı olarak oluştuğunun ve bunun zamanla bilgi edinme hazzına dönüşerek içselleştiği kanaatindeyim.

Böyle bir eğitimle geçecek bu kamp döneminin sonunda çocuklar temas halinde oldukları yabancı dilde etkili iletişim kurmaya yönelik büyük atılımlar gerçekleştireceklerdir. Bir psikolojik danışman ve aile danışmanı olarak çocukların motivasyonu açısından bu süreci bir ihtiyaç̧, bir istek, keşfetme güdülerini ve yaratıcılıklarını harekete geçirecek keyifli bir proje haline dönüştüren bu yabancı dil kampını deneyimlemelerini mutlaka tavsiye ederim.

Feyza Yıldırım Turan

Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı